CHP'li Atabay konuştu: Ülkede paylaşım sorunu var, değiştireceğiz!

Cumhuriyet Halk Partisi’nin 39. Olağan Kurultayı’nda seçilen Parti Meclisi’nin geçtiğimiz hafta sonu yapılan toplantısında Merkez Yönetim Kurulu’na giren Güldem Atabay, Türkiye ekonomisinde yapısal dönüşüm için yapacakları çalışmaları ilk olarak İzmir ve Ege’nin tek ekonomi internet haber sitesi olan tekreferans.com’a açıkladı.

Partinin Ekonomi Politikalarından Sorumlu MYK Üyesi ve Genel Başkan Yardımcısı Güldem Atabay, seçim kampanyasının bir parçası olacak ekonomideki köklü değişimi anlatmak için en kısa sürede dört koldan sahaya ineceklerini söyledi.  Atabay, “Değişimden bahsediyorsak, bunu oturduğumuz yerden yapamayız. Türkiye’nin her yerine gideceğiz. Sanayinin batıya kaçtığı Anadolu’nun geri kaldığı yerlere tekrar neleri getireceğimizi; Marmara, Ege, Akdeniz gibi bölgelerimizde değiştireceklerimizi, vatandaşlık gelirini herkese anlatacağız” dedi.

ÜRETİM DEĞİL PAYLAŞIM SORUNU VAR

“Türkiye üreten ve 1,5 trilyon dolarlık çok büyük bir ekonomi. Bizde bir büyüme sorunu yok, bizde ortaya çıkan refahı paylaşma sorunu var” diyen Atabay, ekonomiyi ve sanayiyi yeniden tasarlayan, Türkiye’yi değişen küresel ekonomide rekabet ölçeğinde konumlandıran, kamunun yatırımcı ve yönlendirici olarak öne çıkacağı çok katmanlı bir parti ve hükümet programını ortaya koyacaklarını söyledi. Atabay, yeni sanayi modelinin bölgesel kalkınma eşitsizliklerini ortadan kaldıracak bir temele oturacağını açıkladı.

Atabay, “Parti programı vizyon gösteren çatıdır, yön gösteren programdır. Yalçın Hoca’nın (Prof. Dr. Yalçın Karatepe) çok büyük emekleri var orada. O program CHP’nin hükümet programına çevrilecek. Felsefesini, ruhunu, vaatlerini oradan alıp biraz daha somut ve detaylı hale getireceğiz. Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi’nde yer alacak gölge bakanlıklar açıklanacak bu hafta. MYK daha siyasi bir ekip, diğeri icraat hükümeti olarak konumlanacak. Beraber çalışan ama görev alanları farklı iki ayrı ekip olacak” diye konuştu.

ÇİN İLE REKABET STRATEJİSİ

Atabay, “Vergi, teşvik ve sosyal destek sisteminin, üretimden elde edilen kazancın vergilendirilmesinin, servet ile ilgili konuların tekrar tartışıldığı yeri izlemek için hükümet programının sonucunu görmek gerekiyor. Elbette CHP’nin adı gereği gelir adaletsizliğini düzeltici yönde çalışmalar olacaktır. Yapısal reformlar her alanda, hem üretim alanında hem hizmetler alanında hem sanayide hem sağlıkta hem tarımda hem hukukta hem eğitimde olacak” dedi.

Hükümet programında Çin ile yeni bir rekabet stratejisinin de yer alacağını vurgulayan Atabay, şunları söyledi: “Bizim sanayinin dönüşmesi, yeni sanayi dediğimiz yeşil ekonominin sanayinin içine katılarak sanayinin çekirdeği haline gelmesi, teşvik ve sistemlerin buna göre değişmesi, lojistik ve tedarik zincirinde ülkemizin yeniden konumlanması vizyonumuz var. Bütün bunlar Çin ile rekabetin tek bir alanda değil çoklu bir değişiklik ile gerçekleşeceğini gösteriyor bize. Rekabet alanlarının değiştirilmesi ve rekabet ölçeğinde farklı yerlerde konumlanmak; Türkiye’nin ihtiyacı bu. Enflasyonu neden kalıcı düşüremiyoruz?  Çünkü bu yapının değişmesi gerekiyor. Sanayi, ticaret ve hizmetlerde modeli değiştirdiğimiz zaman gerçekçi ve kalıcı rekabet gücü ve sürdürülebilir büyüme elde etmiş olacağız.”

KAMU YATIRIMCI OLACAK

Kamunun reel sektör ile beraber çalışacağı yeni bir konumlanmadan bahseden Atabay, kamunun neredeyse tüm ülkelerde değişen rolünün, Türkiye’nin de ihtiyacı ekseninde kamunun yeniden yapılandırılmasını dayattığını söyledi. Atabay, “Reel sektörle iş birliğinin arttığı, yatırımcı ve yönlendirici konuma geçtiği, sadece piyasa düzeltici değil, riskleri de eşit paylaşan, bazı üretimlerde riskler alan bir yapıya döneceği bir değişim gereğinden bahsediyoruz. CHP’nin hükümet ve parti programı, bu yapısal dönüşümleri çok katmanlı şekilde oturtan bir program olacak” dedi.

TARIMA ACİL PROGRAM

Kendisi de İzmir’de tarım ve hayvancılık yapan Atabay, tarım ve hayvancılıkta tamamen bir vizyon değişikliği yapacaklarını açıkladı. Atabay, “Hükümet programında onu daha net olarak göreceksiniz. Tarım olmazsa olmaz. Tarım bugün artık Türkiye’de hem istihdam hem gıda güvenliği açısından bir milli güvenlik sorunu. İklim krizi ile Türkiye’nin başına gelecekler şimdiden belli. 30-40 yıl sonraki hazırlanan kuraklık haritalarında yapılan simülasyonları görebiliyoruz. Tarım ve hayvancılıkta çok kapsamlı acil rahatlama programlarından tutun da, üretim modelini hızla değiştirip üretimi güvenceye alan, destekleri yeniden yapılandıran, tarıma dayalı sanayiyi de unutmayan adımlar atacağız” diye konuştu.

MEVCUT DÜZENİ KORUMA BÜTÇESİ

2026 bütçesinin Türkiye’nin harcamaları yeniden yapılandırarak başka alanlara yöneltmesi, bazı israflardan kaynak yaratması, o yaratılacak kaynakla sosyal desteklerin güçlendirilmesi, reel sektör ve tarıma verilen teşviklerin güncellenmesi gerektiğini bir kez daha gösterdiğini belirten Atabay, “Dolayısıyla bu, mevcut düzeni koruma bütçesi. Çok da halka faydası olmayan, suya sabuna dokunulmayan, başta enflasyon olmak üzere Türkiye’nin yapısal sorunlarını yaratan konulara değinilmeyen bir bütçe” şeklinde konuştu.