İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nda gerçekleştirilen yıllık 100 milyon liralık taşıma ihalesi hakkında kamuoyunda “gecikme, usulsüzlük ve karışıklık” yönünde iddialar gündeme gelmişti. İhaleyi kazanan firmanın yetkilileri ise bu iddialara yanıt verdi.
Firma, “Biz Ankara merkezli değil, İzmir merkezli bir firmayız. Tüm evraklarımız eksiksiz, tüm süreç yasal çerçevede ve kayıt altındadır. Süreç şeffaf, belgeler tam, taşıma başladı” açıklaması yaptı.
"ANKARA MERKEZLİ İDDİASI DOĞRU DEĞİL"
Şirket adına konuşan Hasan Tağluk, geçmişte Ankara’da hem taksi hem de nakliye kooperatifi başkanlıkları yaptığını, bu sayede hava kargo ve millileştirilmiş malların taşınması konusunda uzun yıllara dayanan bir deneyime sahip olduğunu ifade etti. Ancak bugün itibariyle Ankara ile hiçbir organik bağının kalmadığını vurgulayan Tağluk, “İddia edildiği gibi Ankara bağlantımız bulunmamaktadır. Biz İzmir merkezli bir şirketiz ve tüm faaliyetlerimizi burada sürdürmekteyiz” diye konuştu.
“BELGELER EKSİKSİZ, GECİKME YOK”
Firmanın en güçlü vurgusu, ihale sürecinde herhangi bir evrak eksikliği ya da gecikme olmadığı yönünde oldu. Tağluk şu açıklamayı yaptı: “Tüm belgelerimiz DHMİ İzmir Adnan Menderes Havalimanı Başmüdürlüğü tarafından titizlikle incelenmiş ve kayıt altına alınmıştır. Kamera kayıtları da açıkça göstermektedir ki karşı tarafın iddia ettiği gibi bir gecikme ya da eksiklik olmamıştır. İhale süreci, Kamu İhale Kanunu çerçevesinde şeffaf ve denetime açık biçimde yürütülmüştür.”
TAŞIMA HİZMETİ BAŞLADI
Yetkililer, DHMİ’nin şirkete verdiği yetki çerçevesinde 8 gündür taşıma hizmeti sunduklarını da açıkladı: “Biz ihale şartnamesi ve sözleşmeye birebir uygun şekilde taşıma faaliyetimizi başlattık. Her gün yolcularımıza ve taşınan mallara sorunsuz hizmet sunuyoruz. Süreç, tamamen mevzuata uygun olarak devam etmektedir.”
“BULANIK SUDA BALIK AVLAMAK İSTEYENLER VAR”
Şirket açıklamasında, kamuoyunda kasıtlı algı yaratılmaya çalışıldığını öne sürdü ve “Bazı kesimler, bulanık suda balık avlama niyetindedir. Bu tür söylemler, hem DHMİ yetkililerine hem de namusuyla görevini yapan kamu ihale memurlarına açık bir hakarettir. İddialar, ne gerçeği yansıtmaktadır ne de kamu vicdanında bir karşılığı vardır” ifadeleri kullanıldı.
“DEVLET KAZANÇLI ÇIKTI”
Firmanın altını çizdiği bir diğer nokta ise devletin elde ettiği kazanç oldu. Daha önce kayıt dışı şekilde sürdürülen faaliyetlerin artık şeffaf bir zemine oturtulduğunu belirten şirket yetkilileri, şu bilgiyi paylaştı: “Bugün itibariyle DHMİ’ye kira ve yer tahsisi bedeli ödenmektedir. Böylece devlete düzenli ve kayıtlı bir gelir sağlanmaktadır. Bu da kamu yararına önemli bir kazanımdır.”
“KOMİSYONU ETKİLEME İDİDASI DA GERÇEĞİ YANSITMIYOR"
Kooperatif üyeleri, vermiş oldukları şikâyet dilekçesinde Hasan Tağluk’un ihale öncesinde komisyonu etkilemeye çalıştığını iddia etmişti. Ancak Tağluk, bu iddiaları kesin bir dille reddetti: “Her ne kadar karşı taraf benim ‘beni şöyle tanırsınız, böyle tanırsınız’ türü sözlerle komisyonu etkilemeye çalıştığımı ileri sürse de, kamera ve görüntü kayıtları sabittir. Bu iddia, hayatın olağan akışına tamamen aykırıdır. Aslında olan, karşı tarafın daha ihale süreci başlamadan şahsıma aba altında sopa göstermeye çalışmasıdır. Bizim duruşumuz ise başından beri nettir: yalnızca resmi mevzuata bağlı kalmak ve ihale şartnamesi ne diyorsa ona göre hareket etmek. Bu tür ithamların tek amacı kamuoyunda algı yaratmaktır.”
“SÜREÇ ŞEFFAF VE DENETİME AÇIK”
Şirket yetkilileri, kamuoyunun yanlış bilgilendirilmemesi gerektiğini bir kez daha vurgulayarak açıklamalarını şu sözlerle tamamladı: “İzmir Havalimanı ihalesi tamamen şeffaf bir şekilde yürütülmüş, ilgili resmî kurumların denetim ve onayıyla sonuçlandırılmıştır. Tüm şartnameler, teklif dosyaları ve kurul kararları ortadadır. Taşıma faaliyetlerimiz başlamış olup, hiçbir firma ya da sanayicimiz mağdur edilmemektedir. Eşyalar, şirketimizin tecrübeli personeli tarafından en kısa sürede ve en güvenilir biçimde taşınmaktadır. Kamuoyunu yanıltmaya yönelik söylemler ise gerçeği yansıtmamaktadır.” Yetkililer ayrıca, ortaya atılan iddiaların iyi niyetten uzak olduğunu belirterek şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu iddialar, 40 yıldır sektörde usulsüz biçimde faaliyet gösteren, devlete hiçbir katkısı olmayan kişi veya kişilerin ihaleyi bozma ve iptal ettirme çabalarından ibarettir. Bizim için esas olan; yasal süreçlere bağlı kalmak, ülkemize ve sektörümüze katkı sunmaktır.”
YORUMLAR
0Yorum Yap