İTB Meclis Başkanı Tuncer'den tarım için 'destek' çağrısı

İzmir Ticaret Borsası Meclis Toplantısı'nda tarım sektörüyle ilgili çarpıcı değerlendirmeler yapıldı. Meclis Başkanı Tuncer, tarımsal üretime verilen desteklerine değinirken, 2026 yılı için açıklanan destek rakamlarının can suyu olduğunu ancak beklenenlerin altında kaldığını vurguladı

Sinan Doğan Sinan Doğan Yayınlanma: 30 Eyl 2025 - 19:35 Güncelleme: 30 Eyl 2025 - 22:39

İzmir Ticaret Borsası (İTB) Eylül Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda tarım sektörünün sorunları konuşuldu. İTB Meclis Başkanı tarıma dair önemli açıklamalarda bulundu. Tuncer, yeni yıl için açıklanan devlet desteklerine değinirken, can suyu olduğunu ancak beklenenlerin altında kaldığını belirtti.

“2026 RAKAMLARI BEKLENTİLERİN ALTINDA KALDI”

Tuncer, konuşmasına 2026 yılı için devletin çiftçilere vereceği desteklere değinerek, “Tarım sektörünün sürdürülebilirliğini, verimliliğini ve çiftçinin refahını artıracak politikalar, ülkemizin geleceği için hayati öneme sahip. Biliyorsunuz geçtiğimiz günlerde, tarım ve orman bakanlığı bitkisel üretim ve hayvancılık desteklerini açıklandı. Planlı üretim kapsamında 2026 yılında bitkisel üretimde destek katsayı değeri 2025 yılına kıyasla yüzde 27 oranında artırılarak dekara 310 lira olarak belirlendi. Ayrıca, genç ve kadın çiftçilere ilave destek verilmesi, organik tarımda mevcut katsayının yüzde 25’i oranında daha ilave destek verilmesi gibi alt kalemler yer alıyor. Hayvancılık tarafında, büyükbaşta yüzde 40’tan yüzde 180’e varan, küçükbaşta ise yüzde 50’ye varan artışlar söz konusu. 150 baş ve üzeri olması şartıyla çoban desteği 81 bin liraya yükseltildi” dedi.

‘DESTEKLER BEKLENTİLERİ KARŞILAMIYOR’

Devlet tarafından verilen desteklerin beklentileri karşılamadığını belirten Tuncer, “Diğer taraftan, ulusal süt konseyi 1 Ekim 2025 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere çiğ inek sütü tavsiye satış fiyatını litre başına 19 lira 60 kuruş olarak belirledi. Yılın başından buyana geçen dokuz ayda litrede 2 lira 45 kuruş artış gerçekleşti. Bahsettiğim destekler ve artışlar sektör için can suyu olmasına rağmen üreticimizin beklentilerini karşılamadığının altını çizmem gerekiyor” ifadelerini kullandı.

‘SÜTTE REFERANS FİYAT VAZGEÇİLMEZ AMA YETERSİZ BİR ARAÇ’

Süt üretimi üzerinden örnek veren Tuncer, referans fiyatın altını çizerek, “Örneğin süt üretimi açısından baktığımızda, rasyona ve işletme kapasitesine göre değişmekle birlikte bugün bir litre süt üretmenin maliyeti 20-22 lira seviyelerine çıkmış durumda. Üretimin sürdürülebilirliği için kar-zarar dengesinin korunması şart. Tabi şunu da ifade etmek gerekir. Ulusal Süt Konseyi'nin referans fiyatı, Türkiye gibi tarımında istikrara ihtiyaç duyulan bir ülke için vazgeçilmez ama yetersiz bir araç. Çünkü referans fiyatlar piyasayı anlık rahatlatır ancak yapısal sorunları ortadan kaldıramaz. Tarımın gerçek anlamda güçlü bir geleceğe sahip olması, kök nedenleri çözecek kalıcı ve akılcı politikalarla mümkündür” dedi.

‘İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ HAYVANSAL ÜRETİMİ DE ETKİLİYOR’

İklim değişikliği noktasında sadece bitkisel üretimin değil hayvansal üretimin de etkilendiğini belirten Tuncer, “Sektörel etkileri bakımından iklim değişikliği deyince aklımıza ilk başta bitkisel üretim gelmekte. Ancak, hayvansal üretim de en az bitkisel üretim kadar bu olumsuz gelişmelerden nasibini alıyor. Örneğin yüksek sıcaklıklar virüslerin, patojen ve parazitlerin gelişimini destekliyor. Bu da hayvan hastalıklarının yayılımını hızlandırıyor. Bu risklerin olumsuz etkilerini azaltmak için bir an evvel adaptasyon yeteneği yüksek çevresel stres faktörlerine karşı daha dirençli hayvan gen kaynakları oluşturmalıyız. Çünkü hayvancılık sektörü hızla büyümeye devam ediyor. Son 50 yılda küresel et ve yumurta üretimi dört kattan fazla artarken, su ürünleri ve süt üretiminde yaklaşık iki kat artış yaşanmıştır. FAO tahminlerine göre 2050 yılına kadar üretimin yüzde 70 daha artması bekleniyor. Yine belirtmeliyim ki uzun vadeli politikaları, bu artışın yaratacağı çevresel sorunları da dikkate alarak hazırlamalıyız. Her ne şartta olursak olalım hayvancılığın sürdürülebilir gıda sistemlerinde oynadığı hayati rol hiçbir zaman değişmeyecektir” diye konuştu.


YORUMLAR

0

Yorum Yap

BU KATEGORİDEN DİĞER HABERLER