İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) tarafından yaptırılan iş ve eğitim uyumsuzluğu üzerine rapor, İzmir’de istihdamda çarpıcı verileri ortaya koydu. Araştırmaya göre her dört çalışandan sadece ikisinin yeterli eğitime sahipken, birinin aşırı eğitimli, birinin de yetersiz eğitimli olduğu ortaya çıktı.
Araştırmaya göre, İzmir’in gelişmiş ekonomik yapısına ve güçlü insan sermayesi potansiyeline rağmen iş gücü piyasasında derin ve sistematik bir iş-eğitim uyumsuzluğu yaşanıyor. Özellikle imalat sanayinde ciddi bir “nitelik krizi” var. İzmir'de orta beceri gerektiren işlerin ağırlıkta olması, teknolojik dönüşüm karşısında kırılganlık yaratıyor.
EN UYUMLU LİSANSÜSTÜ EĞİTİM VE MESLEK LİSELERİ
Prof. Dr. Mehmet Güçlü ve Dr. Özge Kozal tarafından yapılan “İş-Eğitim Uyumsuzluğu-İzmir’in Uyumsuzluk Haritası” adlı çalışma, İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) tarafından yayınlandı. 2023 yılı itibarıyla İzmir’de istihdam edilen toplam 1 milyon 759 bin kişi üzerinden yapılan araştırmada, iş gücü piyasasında bir çalışanın sahip olduğu nitelik ve beceriler ile yaptığı işin gereklilikleri arasındaki uyumsuzluğu ifade eden iş uyumsuzluğu incelendi. İş ile eğitim arasındaki en yüksek uyum yüzde 87'lik oran ile lisansüstü eğitimlilere aitken, bu grubu, yüzde 67 ile teknik/meslek lisesi mezunları takip ediyor. İmalat sanayinde çalışanların yüzde 27’si yetersiz, yüzde 20’si aşırı eğitimli. Teknisyen, tekniker ve sanatkâr pozisyonlarında yetersiz eğitimli çalışan sayısının oldukça yüksek olması, üretim kalitesi, iş güvenliği ve teknolojik adaptasyon konusunda riskleri artırıyor. Cinsiyet açısından bakıldığında, kadın çalışanların erkeklere oranla daha fazla aşırı eğitimli oldukları görülüyor.
TEKNOLOJİK DÖNÜŞÜM KARŞISINDA İSTİHDAM KIRILGAN
Raporda gelecek riskler kapsamında, İzmir’in istihdam yapısında, orta beceri gerektiren işlerin ağırlıkta olmasının, otomasyon ve teknolojik dönüşüm karşısında önemli bir kırılganlık yarattığına dikkat çekildi.
Raporda, şu önerilerde bulunuldu: “Çözüm için klasik eğitim-istihdam politikalarının ötesine geçen, veri temelli, çok paydaşlı ve dönüşüm odaklı bir “nitelik/beceri stratejisi” gereklidir. İzmir özelinde beceri ihtiyacını planlayan, ölçen ve yönlendiren kurumsal bir yapı oluşturulmalıdır. İş-eğitim uyumsuzluğunun düzenli olarak izlenmesi ve “İzmir Beceri Uyum Endeksi” gibi göstergelerin geliştirilip periyodik olarak kamuoyu ile paylaşılması gerekmektedir. Özellikle otomasyon riski altındaki orta beceri gerektiren meslekler için beceri güncelleme ve yeniden beceri kazandırma programları (modüler eğitimler, mikro-sertifikalar) geliştirilmelidir. Aşırı eğitimli bireylerin (özellikle gençlerin) yeteneklerine uygun ve dijital ve yeşil dönüşüm gibi alanlardaki nitelikli işlere geçişini kolaylaştıracak kariyer köprüleri kurulmalıdır. Demografik farklılıkları (yaş, cinsiyet vb.) ve kurumsal yapıları (kayıt dışılık, KOBİ’ler) gözeten hedeflenmiş politikalar tasarlanmalıdır”.
YORUMLAR
0Yorum Yap