Depremin yıldönümünde inşaat mühendislerinden şaibe çıkışı

İzmir’de 117 vatandaşın yaşamını yitirmesine neden olan 30 Ekim Deprem Felaketi’nin beşinci yılında İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Bengi Atak’tan kritik bir uyarı geldi. Atak, Türkiye’de belirli inşaatlarda yapı denetim firması seçme yetkisinin müteahhitlere verilmesine tepki göstererek, “Bu durum kendi içinde bir şaibe barındırıyor” dedi.

Türkiye’de yapı denetim firmalarının havuz sistemiyle çalıştığını Atak, “Yapı denetim ihtiyacı olan belli bir metrekarenin üstündeki yapılar için yapı denetim firması atanıyor ve süreç başlıyor. Malzemenin geldiği zamanki numunelerin alınmasından tutun da projelerin denetlenmesine varana kadar yapı denetim faaliyeti yürütülüyor. Ne yazık ki belli bir metrekare sınırında yapı denetimi seçme yetkisi müteahhidin kendisine verildi” dedi.

Atak, şunları söyledi: “Yapı denetim çok ciddi bir iştir. Yaşadığımız depremlerde bu gerçeği çok acı olarak gördük. Bu yüzden yapı denetim işinin kamu marifetiyle ve özerk bir şekilde yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Yapı denetim firması bağımsız alacağı kararlarda özgür ve güçlü hareket etmelidir”. Atak’ın verdiği bilgiye göre şu anki yasaya göre yapı sahibi, eğer ruhsatındaki inşaat alanı 0-500 metrekare arasındaki ise kendisi yapı denetim firmasını seçebiliyor. Ruhsat alanı 500 metrekarenin üzerinde ise havuz sistemiyle yapı denetim firmaları, inşaatlarda görevlendiriliyor.

İZMİR’DE 400 BİN BİNA GÜÇLENDİRİLMELİ

İzmir’deki okul, hastane gibi kamu binalarının depreme dayanıklı olup olmadıkları hakkında bilgilerinin olmadığını eleştiren Atak, şunları söyledi: “İzmir’de ilk ve orta dereceli okullar ile üniversitelere ait binalar ne kadar güvenli? Hastanelerimiz olası bir depremde hizmet verebilecek durumda mı? Kentin yolları, köprüleri, viyadükleri, iskeleleri, altyapısı olası bir sarsıntıya hazır mı? Deprem sonrası kullanılması gereken kamu binaları ve toplanma alanları gerçekten güvenli ve yeterli mi? 30 Ekim 2020 depreminden sonra orta hasarlı olarak belirlenen binalardan ne kadarı güçlendirildi ya da dönüştürüldü? İzmir’de 900 bin bina olduğunu düşünürsek bu binalardan 300, 400 bin binanın dönüştürülmesi ve güçlendirilmesi gerekiyor. Bu da hiç az bir rakam değil. Merkezi ve yerel yönetimlerin toplum yararına adımlar atmasını bekliyoruz”.