Serbest bölgelerdeki firmalar ihracatta rakiplerini dörde katladı

Serbest bölgelerde firma başına dört milyon doların üzerine çıkan ihracat, Türkiye genelinde bir milyon dolarda kaldı. Türkiye Serbest Bölgeler Kurucu ve İşleticileri Derneği (SEBKİDER) Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Kılınç, serbest bölgelerin ihracatçı firmalara rekabet avantajı sağladığına dikkat çekti

Tek Referans Tek Referans Yayınlanma: 2 Eki 2025 - 13:23 Güncelleme: 2 Eki 2025 - 16:52

Türkiye Serbest Bölgeler Kurucu ve İşleticileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Kılınç

Türkiye Serbest Bölgeler Kurucu ve İşleticileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Kılınç

Serbest bölgeler, kurucu ve işletici firmaların, ihracata yönelik üretim yapan yerli ve yabancı firmaları odaklayarak gerçekleştirdiği pazarlama faaliyetleri ve sunduğu dünya standartlarındaki hizmetler ile Türkiye’nin stratejik yatırım bölgeleri oldu. Bu yılın Ocak-Ağustos döneminde gerçekleşen sekiz aylık ihracat veriler dikkate alındığında, serbest bölgelerdeki firmalar ulusal ortalamanın dört katı fazla ihracat geliri sağladı.

Bu yılın Ocak-Ağustos döneminde serbest bölgelerden 8.2 milyar dolar ihracat gerçekleştirildi. Bölgelerde toplamda 2 bin firmanın faaliyette olduğu dikkate alındığında serbest bölgelerde firma başına 4.1 milyon dolar ihracat düşüyor. Ocak-Ağustos döneminde Türkiye’nin toplam ihracatı ise 178.1 milyar dolar oldu. TİM verisine göre ülkede toplam 150 bin ihracatçı firma var. Bu sayıyı dikkate aldığımızda Türkiye’de ihracatçı firma başına düşen ihracat geliri ise 1.1 milyon dolar oluyor. Bu da serbest bölgelerdeki firmaların Türkiye ortalamasından dört kat fazla ihracat geliri sağladığını gösteriyor.

REKABET AVANTAJI

Türkiye Serbest Bölgeler Kurucu ve İşleticileri Derneği (SEBKİDER) Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Kılınç, serbest bölgelerin yalnızca bir üretim sahası değil, ülke ekonomisi için artık küresel rekabette avantaj sağlayan stratejik yatırım ortamları olduğunu vurguladı. Kılınç, bu farkın oluşmasında serbest bölgeleri kuran ve işleten firmaların büyük katkısı olduğunu vurguladı.

Dünya standartlarında altyapıya kavuşturulan serbest bölgelere, yine bu kurucu ve işletici firmalar tarafından özellikle yüksek teknolojiye dayalı ürünleri üretip küresel pazarlara ihraç eden firmalardan yatırımlar çekildiğini aktaran Kılınç, “Finansman bulmanın zorlaştığı günümüz koşullarında yatırımcı, bölgelerimizde sermayesini arazi ve bina satın almaya ayırmadan, üretime hazır binaları kiralayarak esnek şekilde büyüyüp küçülebiliyor. Bu avantaj da yerli ve yabancı yatırımcıların tercihinde belirleyici oluyor. Yatırımcının faaliyet ruhsatını aldıktan sonra 1 ay içinde düğmeye basıp üretime geçebiliyor olması, bölgelerimize yatırımın cazibesini arttırmaktadır” diye konuştu. Kılınç, serbest bölgelerin yatırımcıya sağladığı bir başka önemli avantajın da sağlanan lojistik imkanlara da dikkat çekti.

YORUMLAR

0

Yorum Yap

BU KATEGORİDEN DİĞER HABERLER