‘Türk dizileri kapışılıyor, Yatırımcıları 1'e 200 veren sektöre bekliyoruz’

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Kreatif Endüstriler Meclisi Başkanı Ata Kavame teknolojiye ilgi duyan gençler sayesinde Türkiye’nin dizi film ve oyun gibi yaratıcı endüstrilerde büyük bir değişimin eşiğine geldiğini söyledi. Kavame, “İnovasyon ile teknolojinin bir araya geldiği endüstrileri desteklersek, Türkiye’nin ekonomik çehresini değiştirebiliriz” derken, İzmir’in Uluslararası Kısa Film Festivali sayesinde Cannes gibi bir marka, kısa film deyince akla gelen bir şehir haline geldiğini söyledi

Sinan Doğan Sinan Doğan Yayınlanma: 7 Kas 2025 - 18:56 Güncelleme: 11 Kas 2025 - 16:15

Türkiye son yıllarda film ve dizi endüstrisinden modaya, oyun sektöründen reklamcılığa ve organizasyona kadar kreatif endüstrilerle inanılmaz bir rüzgar yakalamış durumda. Özellikle Türk dizileri adeta kapış kapış gidiyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Kreatif Endüstriler Meclisi Başkanı Ata Kavame, katılımcı ve konuşmacı olarak geldiği 26. Uluslararası Kısa Film Festivali’nde, kreatif endüstrilerde Türkiye’nin 37 milyar dolarlık büyüklüğe ulaştığını açıkladı. Kavame, Türkiye'nin en prestijli etkinliklerinden biri olan Uluslararası Kısa Film Festivali sayesinde küresel arenaya taşınan bir markaya kavuştuğunu da vurguladı.

Kavame, kreatif endüstriler açısından Türkiye'de gelinen noktanın memnuniyet verici olduğunu ancak yeterli olmadığını belirterek, “Dünyada bu sektör 2,8 trilyon dolar büyüklüğüne ulaştı. Genç ve teknolojiye düşkün nüfusumuzu avantaja çevirmenin zamanı geldi. Biz bire 200 veren bir yatırım alanıyız. Yatırımcılarımızı kreatif endüstrilere girmeye davet ediyoruz” dedi.

“DİJİTAL DEVRİMDE LİDERLİK YAPABİLİRİZ”

Toplam 40 üyeden oluşan Meclislerinin 16 alt endüstrinin bir araya geldiği çatı örgütü ve TOBB’a bağlı olduğu için yarı kamu kuruluşu olduğuna dikkat çeken Kavame, “Reklamdan mimariye, dijital sanattan organizasyona, filmden müziğe aklınıza gelen tüm yaratıcı endüstrileri kapsıyoruz. Kamuda kanun yapıcı ile endüstri arasında köprü kurmaya çalışıyoruz. Hak ettiğimiz telif gibi haklar, regülasyonlar ve yönetmelik değişiklikleri, endüstri için alınması gereken yatırım kararları var. Bunların takipçisi olarak kanun koyucuyu desteklemek ve farkındalığı yaratmak için çalışıyoruz” diye konuştu.

Türkiye’nin yeraltı kaynaklarının sınırlı olduğu, ülkenin sanayi devrimini ucundan yakaladığını vurgulayan Kavame, “Bugün Kıta Avrupası yaşlanıyor. Türkiye’de ise genç nüfus var. Dijital devrimi yapmamız için teknoloji ile ilgilenen genç nüfusa ihtiyaç duyuyoruz. İkisi de şu an Türkiye’de var. Bunlar hali hazırda bir araya gelmişken, Türkiye böyle bir dönüşümün takipçisi değil liderliğini yapabilir.  Bu açılan pencere de sonsuz değil. Nihayetinde nüfusumuz yaşlanıyor. Bu fırsatı iyi kullanmamız lazım. Kreatif dediğimiz inovasyon ile teknolojinin bir araya geldiği endüstrileri desteklersek, Türkiye’nin ekonomik çehresini değiştirebiliriz. Bunu yatırımcılara da söylüyoruz. Biz bire 200 veren bir yatırım alanıyız” şeklinde konuştu.

TÜRK POKEMONU NEDEN OLMASIN

Kreatif endüstrilerin diğer endüstrilere göre avantajını, “Bizde gümrük yok, navlun yok. Bizde pazara erişim bariyeri yok. Bizde nakliye yok, gemi yok. Biz anında yaptığımız içeriği paraya çevirip Türkiye’ye döviz girdisi sağlıyoruz” şeklinde anlatan Kavame, şu bilgileri verdi: “En öne çıkan tarafımız oyun endüstrisi. Çok önemli unicornlar var. Film endüstrisinde dünyada ikinci sıradayız. Hollywood’un üstündeyiz.  Film ve dizilerimiz 150 ülkede gösteriliyor. Cannes’te çok ilgi gören taraflardan biriydik.  Ama bu yetmiyor. Sizin reklamda da modada da müzikte de ileride olmanız lazım. İşin ekonomik boyutunun yanında diplomatik ve kültürel boyutu var. Güney Kore’nin k-popu devlet destekli bir strateji olarak hepimizin çocuklarına ulaştı. Pokemon markası 626 milyar dolar büyüklüğe geldi. Buradaki varlıkları artırmamız, teknoloji ve yaratıcılığı birleştirmeniz, bu endüstrideki teşvikleri artırmanız lazım ki Türkiye yaratıcı devrimi yakalayıp liderlik yapabilsin”.

İZMİR CANNES GİBİ BAŞKENT OLDU

Türkiye’de yaratıcı endüstrinin merkezinin İstanbul olduğuna dikkat çeken Kavame, diğer şehirlerde oluşabilecek kümelenmenin engellenmemesini önerdi. Kavame, İstanbul’un uluslararası bir merkez olarak yapılan işin dünyaya yayıldığı bir üs haline geldiğini söyledi.

Bu açıdan İzmir’de 26. Kez düzenlenen ve Türkiye'nin prestijli bir markası haline gelen Uluslararası Kısa Film Festivali’nin çok kıymetli olduğunu belirten Kavame, “Bizim bugüne kadar göremediğimiz bir yeri yakaladı burası. İzmir artık Kısa Film Festivali adı altında kısa filmin başkenti haline geliyor. Cannes Fransa’nın küçük bir şehri ama gelin görün ki aklınıza hemen kırmızı halı ve sinema geliyor. İzmir de Cannes gibi bir marka, kısa film deyince akla gelen bir şehir oldu. Festivali İzmir başardı. Artık dünyaya tanıtımını yapmak gerekiyor. Başka şehirleri ve bölgeleri de farklı alanlarda moda ile ilgili; dijital sanatlarla, sinema ile ilgili, müzik ile ilgili başkentler haline getirebiliriz. Bu da büyük bir başarı hikayesi olur. Ama burası bugün gerçekten dünyaya mal olmuş başkent olma adayı. Biz de bunun için elimizden geleni yerine getireceğiz” dedi.

YORUMLAR

0

Yorum Yap

BU KATEGORİDEN DİĞER HABERLER