Türkiye’nin milyarlarca lirası göz göre göre battı, neden herkes suspus?

Amerikalılar 2012 yılında Sasalı’daki kanat fabrikasını kurarak Türkiye’ye adım attığında davul zurna ile karşılanmıştı. Tüm devlet kurumları ülkeye yabancı sermaye getirmenin şerefini sahiplenmek için adeta birbirleriyle yarışmışlardı. Şimdi bu firma arkasında iflas halindeki iki firma, 4 milyar TL'nin üzerinde borç, üç bine yakın işsiz çalışan bırakıp çekip giderken hiç kimsenin sesi soluğu çıkmıyor. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nden Sanayi ve Teknoloji Bakanı’na, Enerji Bakanı’ndan Uluslararası Yatırım Derneği’ne, Ege Bölgesi Sanayi Odası’ndan İzmir Kalkınma Ajansı’na kadar herkes suspus.

Sinan Doğan Sinan Doğan Yayınlanma: 22 Eyl 2025 - 15:21 Güncelleme: 22 Eyl 2025 - 17:03

Bir zamanlar 6 bin kişinin, en son 3 bine yakın kişinin çalıştığı iki fabrikanın kapanmasının neden sessizlikle karşılandığı kamuoyunda merak ediliyor

Bir zamanlar 6 bin kişinin, en son 3 bine yakın kişinin çalıştığı iki fabrikanın kapanmasının neden sessizlikle karşılandığı kamuoyunda merak ediliyor

İzmir ticaret ve sanayi hayatında kentin, hatta bırakın kenti ülkenin ana gündem maddesi olması gereken kötü bir şok yaşıyor. Yaklaşık bir ayı aşkındır bu konuyu yazıyoruz ancak çözüm için somut adım atması gerekenler adeta üç maymunu oynuyor.

2012 yılında kompozit malzemeden rüzgar türbinleri için kanat üretmek için İzmir Sasalı’da ilk fabrikasını açan, üç yıl sonra da ikinci fabrikasını İzmir Serbest Bölgesi’nde faaliyete geçiren Amerika Birleşik Devletleri merkezli TPI Composites adlı firma, Türkiye’de geride iflas halindeki iki firma, 4 milyar TL’yi geçen borç ve 3 bine yakın işsiz kalan çalışan bırakarak battı. Firmanın Türk bankalarına 70 milyon dolar, çalışanlarına ve piyasaya 40 milyon dolar borcu olduğu belirtiliyor.

TPI Composites, 13 yıl sonra Türkiye'den çekilirken arkasında enkaz bıraktı

TPI Composites, 13 yıl sonra Türkiye'den çekilirken arkasında enkaz bıraktı

KOSKOCA FİRMANIN İĞNE UCU KADAR VARLIĞI YOK

Üstelik firmanın bırakın borcunu karşılayacak mal varlığı, Türkiye’de bir iğne ucu kadar varlığı bile yok.  Dolayısıyla hem çalışanlar hem tedarikçiler hem de Türk bankaları alacaklarının üstüne soğuk bir su içmek zorunda kalacaklar. Türk yöneticiler de ceketlerini alıp fabrikayı terk etmeden önce personele, “Bir an önce başınızın çaresine bakın, sizi düşünen kimse yok” mesajını vermeyi ihmal etmemişler. ABD’li firmanın nasıl ve niçin battığı, Türkiye’deki kurtarma planlarının neden işlemediği uzun bir konu. Her firma batabilir çıkabilir. Ancak bu firmaya gelirken milyonlarca liralık teşvik, bedava arsa, bir sürü destek verildi. Üstelik hiçbir mal varlığı olmadığı halde tam 70 milyon dolarlık banka kredisinden nasiplenen, 10’larca yıl boyunca elde ettiği karı kendi ülkesine transfer eden yabancı firma, sanki Türkiye dağ başıymış, sömürge ülkeymiş gibi elini kolunu sallayarak bu kadar rahat ülkeyi terk edebiliyor.

İzmir, yenilenebilir enerji alanında yakaladığı ivmeyi kaybediyor

İzmir, yenilenebilir enerji alanında yakaladığı ivmeyi kaybediyor

HERKES NEDEN SUSUYOR?

Daha da şaşırtıcı olan bunlar sanki başka bir ülkede yaşanıyormuş, sanki değişmez bir kadermiş gibi davranan resmi kurumların ve özel kuruluşların sessizliği. Amerikalılar 2012 yılında Sasalı’daki fabrikasını kurarak Türkiye’ye adım attığında davul zurna ile karşılanmıştı. Tüm devlet kurumları ve özel sektör kuruluşları ülkeye yabancı sermaye getirmenin şerefini sahiplenmek için adeta birbirleriyle yarışmışlardı. Şimdi bu firma arkasında enkaz bırakıp çekip giderken hiç kimsenin sesi soluğu çıkmıyor. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nden Sanayi ve Teknoloji Bakanı’na, Enerji Bakanı’ndan Uluslararası Yatırım Derneği’ne, Ege Bölgesi Sanayi Odası’ndan İzmir Kalkınma Ajansı’na kadar herkes suspus. Bir tek Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği Başkanı Alper Kalaycı fabrikaların kapanmasıyla enerji sektöründe yaşanacak tehlikelere dikkat çekti.

Kaz Dağları'nı bu hale getiren Kanadalı firma çekip gitti

Kaz Dağları'nı bu hale getiren Kanadalı firma çekip gitti

GÜZELİM ÜLKEMİZE YAZIK OLUYOR

Bu ülkenin bir sanayi politikası, bir yabancı yatırım politikası, yatırımcı seçerken elinde bir eleği yok mu? Dünyada kuralsızlığın bile kuralları varken, ülkemizde oda mı yok? Kollarını açıp “Ne olursan ol yine gel” diyen, devletin ve ülkenin kaynaklarını altın tepside yabancı sermayeye sunan, Türk Telekom gibi, Kaz Dağları’nı talan eden Kanadalı madenci gibi daha nice yabancının ülkeyi yağmalamasına izin veren bu zihniyete kim dur diyecek?  TPI gibi, altın madencisi firmalar gibi örnekleri gören diğer ‘vur kaç’ zihniyetine sahip yabancı firmalar da ellerini ovuşturmaya devam edecek. Sonuçta, bu güzelim ülkenin toprağına, varlığına, sermayesine, emeğine, bilgi birikimine ve geleceğine yazık oluyor.

YORUMLAR

0

Yorum Yap

BU KATEGORİDEN DİĞER HABERLER