Ünlü turizmciye Alaçatı şoku... ÇED toplantısı iptal oldu

ALPER TEMİZ'İN HABERİ

Çeşme halkı ve sivil toplum kuruluşlarının kararlı tepkisiyle, Alaçatı’da planlanan yat limanı ve otel projesi için düzenlenmek istenen ÇED halk toplantısı iptal edildi. Otel ve liman projesi, 15 Temmuz Darbe Girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kaldığı Marmaris’teki Grand Yazıcı Turban Oteli’nin sahibi iş insanı Serkan Yazıcı’ya ait.

İzmir’in Alaçatı mahallesinde, deniz içine yapılması planlanan büyük yat limanı ve otel projesinin ÇED süreci kapsamında bugün düzenlenmek istenen “Halkın Katılım Toplantısı”, gerçekleştirilemedi. Projeye karşı çıkan yerel halk, çevreciler ve sivil toplum kuruluşları, Çeşme Çevre Derneği öncülüğünde toplantının yapılacağı salonda bir araya geldi. Talepleri açık ve netti: “Doğal koyumuza, denizimize, kıyılarımıza zarar verecek bu projeye izin vermeyeceğiz.” Vatandaşlar, böyle bir ÇED toplantısının hiçbir anlamı olmadığını dile getirerek toplantının iptal edilmesi çağrısı yaptı. Çevre Bakanlığı yetkilileri ile katılımcılar arasında yaşanan gerginlik, toplantının idari olarak yapılamadığını gösteren resmi tutanakla kayda geçti. Projenin ÇED bilgilendirme süreci rafa kaldırılmış oldu.

49 TEKNELİK MARİNA, 9 ODALI BUTİK OTEL YAPILACAKTI

Söz konusu proje; 49 teknelik yat limanı, 9 odalı butik otel, iskele, mendirek, çekek yeri ve deniz dip taraması gibi yapılaşmaları içeriyordu; planlanan deniz içi yapılaşmanın toplam alanı 20.000 metrekareyi aşıyordu. Proje, bölgedeki doğal deniz ekosistemi, balık yumurtlama alanları ve sörf kültürüne sahip koyun doğasını kökten değiştirecek nitelikteydi. Çeşme Çevre Derneği Başkanı Dr. Ahmet Güler, basın açıklamasında, “Şimdilik Alaçatı’daki bu kent suçunu durdurduk. Denizaltına yapılmak istenen 20 bin metrekarelik beton yapılaşmanın önüne geçildi” dedi. Ancak Güler, mücadelenin süreceğini; proje farklı biçimlerde tekrar gündeme getirilirse hukuki yollarla karşı duracaklarını söyledi. Çevreciler, Alaçatı koyunun, kıyı dokusunun, denizaltı yaşamının ve gelecek kuşakların hakkının korunmasını talep ediyor; bu tip yapılaşma planlarını “rant odaklı”, “özel kullanım amaçlı” ve “ekolojik yıkım” olarak tanımlıyor.