Zeytinyağının ihracat şampiyonundan çıkış: ‘Sonumuz fındık gibi olmasın’

Yeni başlayan zeytinyağı sezonunda üretimin düşük olacağı beklentisiyle ihracatçı ihtiyacı olan yağı tedarik etmek için gözünü şimdiden yurtdışına çevirdi. Verde ve Ekiz markalarının sahibi ve son beş yılın ihracat rekortmeni Verde Yağ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Türkal, Türkiye ile Nutella’nın üreticisi İtalyan Ferrero arasındaki, İtalyanların Türkiye’den daha az fındık almak istemesi nedeniyle ortaya çıkan anlaşmazlığa atıfta bulunarak, “Dahilde İşleme Rejimi kapsamında zeytinyağı ithalatına izni verilmezse, fındıkta yaşanan tabloyu zeytinyağı sektöründe de yaşayabiliriz” dedi

Nihat Delibaşı Nihat Delibaşı Yayınlanma: 7 Kas 2025 - 17:36 Güncelleme: 7 Kas 2025 - 21:26

Son beş sezondur ihracat şampiyonu olan Verde Yağ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Türkal

Son beş sezondur ihracat şampiyonu olan Verde Yağ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Türkal

Geçtiğimiz sezonu ihracatta büyük kayıpla kapatan zeytinyağı sektörü, yeni sezona önce rekolte, şimdi de Dahilde İşleme Rejimi tartışmasıyla girdi. Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi’nin açıkladığı 310 bin tonluk 2025-2026 sezonu zeytinyağı rekolte rakamı sektörde hem üretici hem de ihracatçı tarafından yüksek bulunurken, ihracatçı ihtiyacı olan yağı tedarik etmek için gözünü şimdiden yurtdışına çevirdi.  

Verde ve Ekiz markalarının sahibi ve son beş yılın ihracat rekortmeni Verde Yağ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Türkal, Türkiye ile Nutella’nın üreticisi İtalyan Ferrero arasındaki, İtalyanların Türkiye’den daha az fındık almak istemesi nedeniyle ortaya çıkan anlaşmazlığa atıfta bulunarak, “Dahilde İşleme Rejimi kapsamında zeytinyağı ithalatına izni verilmezse, fındıkta yaşanan tabloyu zeytinyağı sektöründe de yaşayabiliriz” dedi.  

“İSPANYA MI OLACAĞIZ FAS MI?”

Türkal, sektörde dünyanın en büyük üreticileri olan İspanya ve İtalya’nın aynı zamanda ithalatçı konumunda olduğuna dikkat çekti. Tunus’ta sızma zeytinyağının ton fiyatının 3 bin 300 Euro seviyesinde olduğunu belirten Türkal, “Bu fiyatla mal alan İspanyol ve İtalyan firmalarla aynı raflarda nasıl rekabet edebilirim? Biz üretici, yatırımcı ve ihracatçı olarak sadece ihracat yapmak değil, markalarımızı uluslararası raflarda kalıcı hale getirmek istiyoruz” diye konuştu.

“FINDIKTA BAŞIMIZA GELEN YAĞDA DA GELİR”

DİR izninin üretici, tüketici ve ihracatçıya aynı anda fayda sağlayacak bir mekanizma olduğunu öne süren Türkal, “DİR’e karşı çıkmak, stokçuların işine yarar. Stokçu çiftçiden ucuza alıyor, iç piyasaya mal vermiyor. İhracatçı firmalar ise kontratlarını yerine getirebilmek için bu stokçulardan yüksek bedelle yağ almak zorunda kalıyor. Sonuçta tüketici pahalıya yağ tüketiyor. DİR, bu zinciri kıracak mekanizmadır. Yurtdışındaki rakiplerimizle eşit şartlarda rekabet istiyoruz. DİR izni verilmezse, fındıkta yaşanan tabloyu zeytinyağı sektöründe de yaşayabiliriz” uyarısında bulundu.

“SEKTÖR ADINA ZORUNLU”

Kendisinin altı bin dönümün üzerinde zeytinlikte üretim yaptıklarını belirten Türkal, şunları söyledi: “Ülkemizin en büyük ihracatçısı olarak ağırlıklı olarak İtalya ve İspanya’ya ya da onların ABD’ye üretim yapan şirketlerine satıyoruz. Geçtiğimiz yıl zeytinyağının kilogramını 11 Euro’ya satan rakiplerimize karşı 7 Euro’ya satış yapabiliyorduk. Ancak bugün onlar 6,5–7 Euro’ya satarken biz 4 Euro’ya bile satamıyoruz. Düzenleme sektörün rekabet gücünü artıracak. Bu düzenleme, firmam adına değil sektör adına bir zorunluluk”.

DİR izni verilmemesi durumunda 150 bin ton civarındaki sızma yağın depolarda ham yağ kalitesine düşeceğini öne süren Türkal, “Bu, üretici, ihracatçı ve ülke ekonomisi için büyük bir kayıp olur. Çerçevesi net belirlenmiş bir DİR izni, 60 bin ton ihracat ve yaklaşık 15 milyar TL gelir anlamına gelir. Türk tarım sanayisini desteklemenin yolu bu düzenlemeden geçiyor. DİR izniyle kazanan üretici olur” görüşünü savundu.

YORUMLAR

0

Yorum Yap

BU KATEGORİDEN DİĞER HABERLER